Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamak, onun miras bıraktığı öğretinin izini sürebilmek, sadece tarih kitaplarını okumakla mümkün değildir. O, bir çocuğa bayram hediye edecek kadar ileri görüşlü, bir ulusu çocukların geleceğine emanet edecek kadar vizyonerdi.
" 23 Nisan ——Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ——"
sadece bir takvim kutlaması değil, geleceği şekillendirme sorumluluğunun ifadesidir.
Ve bu sene, 2025’te, bu mirasa bakışımızı yeniden gözden geçirme zamanı geldi.
Çocukların 2025 Türkiye’si:
1. Eğitimde Fırsat Eşitsizliği
Gelir düzeyi düşük ailelerin çocukları, kaliteli eğitime erişimde büyük zorluklar yaşıyor. Özel okullar ile devlet okulları arasındaki fark açılıyor.
2. Dijital Bağımlılık ve Bilgi Kirliliği
Tablet ve telefonlar çocuklar için oyun alanı olmaktan çıktı, bağımlılık ve yanlış bilgiye maruz kalma riski arttı.
3. Çocuk Haklarına Yönelik Tehditler
Çocukların sömürülmesi, istismar edilmesi hâlâ günümüzde yaygın bir sorun. Hukuki koruma sistemleri yetersiz kalabiliyor.
4. Psikolojik Dayanıklılık ve Ruh Sağlığı
Pandemi sonrası dönemde anksiyete, depresyon gibi sorunlar erken yaşlarda görülmeye başlandı.
5. Güvenli Oyun ve Sosyal Alan Erişimi
Kentsel dönüşüm projeleri çoğu zaman çocukların oyun alanlarını yok ediyor. Güvenli park ve bahçelere erişim sınırlı.
6. Beslenme ve Fiziksel Gelişim Sorunları
Dengesiz beslenme, yetersiz fiziksel aktivite ve obezite çocuk sağlığını tehdit ediyor.
7. Erken Yaşta İşçileşme
Bazı bölgelerde çocuklar hâlâ aile ekonomisine katkı sağlamak için erken yaşta çalışmak zorunda kalıyor.
8. Aile İçi Şiddet ve Koruyucu Mekanizmaların Zayıflığı
Şiddet gören çocuklar çoğu zaman devletin radarına takılamıyor, korunmaları yetersiz kalıyor.
9. Engelli Çocukların Erişim Sorunları
Okulların ve kamusal alanların büyük kısmı hâlâ engelli çocuklar için erişilebilir değil.
10. Kültürel ve Sanatsal Gelişime Erişim Eksikliği
Kütüphane, tiyatro, sanat atölyesi gibi kaynaklara ulaşım sınırlı; bu da çocukların hayal gücünü ve yaratıcılığını sınırlıyor.
11. Medyada Çocuk Temsili ve Etik Sorunlar
Medya çocukları ya nesneleştiriyor ya da yanlış örneklerle sunuyor. Bu durum, kimlik gelişimlerini etkiliyor.
12. İklim Krizi ve Çocukların Geleceği
İklim değişikliği çocuklar üzerinde uzun vadeli sağlık ve çevresel tehditler oluşturuyor.
13. Kırsalda Eğitim ve Teknolojiye Erişim Zorluğu
Taşımalı eğitim, internet altyapısı eksikliği ve öğretmen yetersizliği kırsaldaki çocukların eğitimde geri kalmasına neden oluyor.
14. Göçmen ve Mülteci Çocukların Entegrasyonu
Bu çocuklar okulda dışlanma ve ayrımcılıkla karşı karşıya. Entegrasyon süreci zayıf.
15. Çocukların Hukuki Koruma Mekanizmalarındaki Eksiklik
Çocuk mahkemeleri, sosyal hizmet birimleri gibi koruyucu sistemlerin sayısı ve etkinliği yetersiz.
16. Akran Zorbalığı ve Okul İklimi Sorunları
Siber zorbalık, fiziksel ve psikolojik şiddet artıyor; okul ortamı güvenli bir öğrenme alanı olmaktan uzaklaşıyor.
17. Erken Yaşta Cinsiyet Kalıpları ve Toplumsal Roller
Toplum, kız ve erkek çocuklara farklı roller biçiyor; bu da potansiyellerini sınırlıyor.
18. Çocukların Bilim ve Teknolojiye Katılımının Sınırlılığı
Kodlama, robotik, STEM gibi alanlara erişim çoğu zaman sadece belirli bölgelerdeki çocuklara sunulabiliyor.
19. Çocuk Dostu Kent Politikalarının Yetersizliği
Kent planlaması çocukları yeterince hesaba katmıyor. Trafik, hava kirliliği ve plansızlık, çocukların yaşam kalitesini düşürüyor.
20. Kriz Dönemlerinde (Salgın, Deprem vb.) Çocukların İkincil Mağduriyeti
Afetlerde çocuklar hem fiziksel hem psikolojik olarak ağır etkileniyor ve uzun vadeli destek mekanizmaları yetersiz kalıyor.
Çocukları Nasıl Koruyacağız?
Çocukları korumak, geleceği korumaktır. Vatan, çocukların yüreğinde şekillenir. O yüzden ilk görevimiz onları korumak olmalıdır.
► Ulusal Çocuk Stratejisi Geliştirilmeli
Devlet politikalarının merkezine çocuk hakları yerleştirilmeli. Tüm kurumlar ortak hedefle çalışmalı.
► Eğitimde Şartları Eşitlikçi Hale Getirmek
Kırsal ve şehir farkı kaldırılmalı, her çocuk eşit nitelikte eğitime ulaşabilmeli.
► Dijital Okuryazarlık ve Bilinçli Kullanım
Çocuklara dijital okur-yazarlık eğitimi verilerek ekran karşısında geçirdikleri zaman kontrol altına alınmalı.
► Çocuk Katılımını Kurumsallaştırmak
Belediyeler ve kamu kurumlarında çocuk meclisleri, çocuk görüşleri alınacak alanlar oluşturulmalı.
► Psikolojik Destek ve Rehberlik Sistemi
Her okulda tam zamanlı psikolojik danışman bulunmalı, çocukların duygusal gelişimleri takip edilmeli.
► Oyun, Sosyalleşme ve Fiziksel Gelişim
Her mahallede güvenli çocuk parkları, spor alanları kurulmalı. Hareketli yaşam teşvik edilmeli.
► Sağlıklı Beslenme ve Fiziksel Gelişim Takibi
Okullarda ücretsiz sağlıklı öğünler sunulmalı, beslenme uzmanları çocukları izlemeli.
► Erken Yaşta İşçiliğin Önlenmesi
Denetimler sıklaştırılmalı, çocuk işçiliği sıfırlanmalı. Ailelere destek sunulmalı.
► Engelli Çocuklar İçin Erişilebilirlik
Tüm eğitim ve sosyal yaşam alanları engelli çocuklar için uygun hale getirilmeli.
► Kültürel ve Sanatsal Haklara Erişim
Tiyatro, müze, kütüphane gibi alanlara erişim teşvik edilmeli. Mobil kültür araçları geliştirilmelidir.
Bir Slogan, Bir Davet:
Bu sadece bir günün değerini anlatan söz değil; bu bir rota, bir sorumluluk manifestosudur. Eğer ki biz bu çocuklara sahip çıkmazsak, sadece bugünü değil, yarını da kaybederiz.
Vatan sevgisi, bir toprak parçasından öte, o toprakta büyüyen çocukların umuduna sahip çıkmaktır.
23 Nisan’ı kutlamak, sadece bayrak sallamakla olmaz. Asıl kutlama, bir çocuğa dokunduğunda, onu duyduğunda, ona gelecekte yer açtığında başlar.
Bugün ve her gün, şu söz rehberimiz olsun:
"Vatanı korumak çocuklarla başlar."
Her yazı bir çağrıdır. Bu yazı bir sorumluluğa çağrıdır. Çocuklara, geleceğe, vatana dair.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder