Toprağın Sessiz Gücü
Türkiye, deprem kuşağında olduğu kadar ciddi bir heyelan riski kuşağında da yer almaktadır. Ne yazık ki bu risk, çoğu zaman kamuoyunda yeterince görünür değil. Oysa 2025’in ilk aylarında Samsun’un Canik ilçesinde yaşanan ve bir akaryakıt istasyonunun çökmesine neden olan heyelan, sadece bir doğa olayı değil, ihmalin ve plansızlığın cana mal olduğu bir facia olarak kayıtlara geçti. Bu olayda maalesef 3 yurttaşımız hayatını kaybetti. Bu yazıda, hem bu olaydan yola çıkarak Türkiye’deki heyelan riskini, hem de bir İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı olarak bu tür olayların önlenebilirliğini değerlendireceğim.,
Heyelan Nedir?
Heyelan; toprağın, kaya kütlelerinin veya yapay dolguların yerçekimi etkisiyle eğimli bir yüzey boyunca aşağıya kaymasıdır. Bu olay çoğunlukla yoğun yağış, zayıf zemin yapısı, eğimli arazi ve insan eliyle yapılan plansız müdahaleler sonucunda tetiklenir.
🗺️ Türkiye’de Heyelan Riski Yüksek Bölgeler
AFAD ve Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü (MTA) verilerine göre Türkiye’nin heyelan riski en yüksek bölgeleri şunlardır:
1. Doğu Karadeniz Bölgesi
-
Rize, Artvin, Trabzon, Giresun
-
Yılda 300’den fazla heyelan bildirimi
-
Dik yamaçlar, yoğun yağış ve ormansızlaşma en büyük etkenler
2. Batı Karadeniz ve Samsun Çevresi
-
Samsun, Kastamonu, Zonguldak, Bartın
-
Özellikle kırsal yerleşim alanları ve dolgu yapılan sanayi bölgeleri yüksek risk altında
3. Marmara Bölgesi
-
İstanbul’un kuzey kesimleri (Sarıyer, Beykoz, Şile)
-
Yoğun kentleşme, doğal drenaj kanallarının kapatılması nedeniyle tehdit artıyor
4. Doğu Anadolu
-
Erzurum, Tunceli, Bingöl, Hakkâri
-
Kar erimesi ve zayıf jeolojik yapı nedeniyle heyelanlar sıkça görülür
⚠️ Heyelan Riskini Artıran Faktörler
Heyelan oluşumunu etkileyen başlıca faktörler şunlardır:
-
Eğim Açısı: Dik yamaçlar, heyelan riskini artırır.
-
Zemin Türü: Kilitli olmayan, suya doygun zeminler daha kaygan hale gelir.
-
Yağış Miktarı: Yoğun ve uzun süreli yağışlar, zeminin suya doymasına ve kaymasına neden olabilir.
-
Yer Altı Suyu Seviyesi: Yüksek yer altı suyu seviyesi, zemin stabilitesini azaltır.
-
İnsan Faaliyetleri: Ormanların kesilmesi, yanlış yapılaşma ve tarım faaliyetleri, doğal dengeyi bozarak heyelan riskini artırır.
🛡️ Alınması Gereken Önlemler
Heyelan riskini azaltmak ve can ve mal kayıplarını önlemek için şu önlemler alınmalıdır:
-
Arazi Kullanım Planlaması: Heyelan riski taşıyan bölgelerde yapılaşma sınırlandırılmalı ve uygun zemin etüdü yapılmalıdır.
-
Erozyon Kontrolü: Ağaçlandırma ve bitki örtüsünün korunması, toprağın stabilitesini artırır.
-
Drenaj Sistemleri: Yağmur sularının kontrollü bir şekilde tahliye edilmesi, suyun zemine sızmasını önler.
-
Eğitim ve Farkındalık: Halkın heyelan riskleri konusunda bilinçlendirilmesi ve acil durum planlarının oluşturulması önemlidir.
-
Erken Uyarı Sistemleri: Heyelan riski yüksek bölgelerde, hareket sensörleri ve yağış ölçerler gibi erken uyarı sistemleri kurulmalıdır.
İş Sağlığı ve Güvenliği Perspektifinden Değerlendirme
Bir İSG Uzmanı olarak şunu açıkça belirtmeliyim:
Bu tür olaylar, çoğunlukla doğa olayından değil, önlenebilir eksikliklerden kaynaklanmaktadır.
🎯 Kritik İSG Tespitleri:
-
Zemin Etüdü ve Yapı Ruhsatı eksikliği
-
İnşaat öncesi risk analiz raporlarının yetersizliği
-
Acil durum planlarının olmaması
-
Kurumlar arası koordinasyon eksikliği
-
Eğitim eksikliği (İSG açısından çalışanların bilinçlendirilmemesi)
🛡️ Heyelanlara Karşı Alınabilecek Tedbirler
🧩 Teknik Önlemler:
-
Riskli alanlarda mühendislik kontrollü kazı ve dolgu sistemleri
-
Yeraltı su drenaj sistemleri kurulması
-
Eğimli arazilerde istinat duvarları inşa edilmesi
-
Heyelan erken uyarı sistemleri (sensör tabanlı) geliştirilmesi
🧠 Kurumsal ve Hukuki Önlemler:
-
Zorunlu Zemin Etüt Yönetmeliği’nin ülke geneline yayılması
-
İmar planlarında heyelan riski yüksek bölgelerin yapılaşmaya tamamen kapatılması
-
Bakanlık onaylı Heyelan Risk Haritaları’nın kamuya açık hale getirilmesi
-
Afet Riskli Alanlarda İnşaat Yasağı Kanunu tasarısı
👥 Toplumsal ve Kişisel Farkındalık:
-
Özellikle köy ve kırsal bölgelerde halkın heyelan farkındalığı eğitimi alması
-
İSG uzmanlarının inşaat projelerine daha erken dahil olması
-
Belediyelerin, acil durum simülasyonları ve tatbikatlar düzenlemesi
🏛️ Hükümetin Rolü ve Yasal Düzenleme İhtiyacı
Bakanlık düzeyinde şu anda heyelan riskiyle ilgili bölgesel çalışmalar ve mikro ölçekli analizler sürmekte. Ancak sistematik bir yasa halen bulunmamakta. Öneri olarak benim şahsi naçizane düşüncem:
📜 YASA TASARISI ÖNERİSİ:
“Afet Riski Altındaki Alanların Yapılaşmasına İlişkin Yasa Tasarısı”
-
Tüm projelerde heyelan ve jeolojik etüt zorunluluğu getirilmeli
-
İSG uzmanlarının çevresel afet risk değerlendirmelerine dahil edilmesi
-
Kamu binalarının heyelan riskine göre yeniden konumlandırılması
-
Heyelan sonrası hasar gören bölgelerin ‘doğal afet alanı’ ilan edilmesi ve yapılaşmaya kapatılması
Sonuç
Heyelan; sadece bir toprak hareketi değil, çoğu zaman göz ardı edilen bir afetsel ihmaldir. Samsun’da yaşanan trajedi, hepimize planlamanın, ön görünün ve mühendisliğin ne kadar hayati olduğunu tekrar gösterdi. İş sağlığı ve güvenliği disiplini, bu tür doğal afetlerin sadece fabrikalarda değil, şehirlerin planlamasında da yaşamsal öneme sahip olduğunu ortaya koyuyor.
🌱 Önlem alınmadıkça toprak sessizce ama kesin bir şekilde konuşur.
Bugün alacağımız bir karar, yarın bir ailenin hayatını kurtarabilir.
Kaynaklar: